7 Nisan 2013 Pazar

Emperyalizme ve revizyonizme karşı Enver Hoca yoldaş yol göstermeye devam ediyor

Enver Hoca yoldaş 11 Nisan 1985 yılında yaşama gözlerini yumdu.

Enver Hoca yoldaşın 77 yıllık yaşamı ve mücadelesi, Marksizm-Leninizm’in büyük bir savunucusu ve uygulayıcısının, komünizm o davasının seçkin bir savaşçısının, dirayetli bir komünist  önderin yorulmak bilmez savaşımın örneğidir. Arnavutluk’un Emek Partisi ve Arnavutluk halkının bütün zaferleri onun, büyük ve şanlı savaşımına kopmazca bağlıdır. Enver Hoca yoldaşın paha biçilmez eseri, AEP'in ve Arnavutluk'un yaşayan canlı tarihidir. O, büyük bir  teorisyen ve pratisyen olarak,  yeni Arnavutluğun tarihine damgasını vurmuştur ve Stalin’den sonra Uluslararası Komünist Harekete (UKH) önderlik etmiştir.

Enver Hoca, 16 Ekim, 1908 (yılında, Güney Arnavutluk'un Girokastır kentinde doğdu), yurtsever gelenekleriyle ünlü bir aileye mensuptu. Enver Hoca,  ilkokulu, Girokastır'da okudu. Daha Korça lisesinde öğrenciyken, devrimci demokratik harekete katıldı ve bu faaliyetlerinden ötürü bir süre tutuklandı. Liseyi bitirdikten sonra, Fransa'ya yükseköğrenim görmeye gitti. Bu yıllar da Fransa'da işçi hareketi oldukça güçlüydü. Köklü demokratik eğilimlere sahip olduğundan, Fransa Komünist Partiyle ilişkiye geçti. Partinin yayın organı “L' 1 Humanite” (İnsanlık) gazetesine Arnavutluk’taki Kral Zogo rejimini teşhir eden yazılar yazdı. Zogo aleyhtarı faaliyetleri nedeniyle bursu kesilince, Enver Hoca, Belçika'ya gitmek zorunda kaldı. Belçika da okuduğu sıralarda, Brüksel deki Arnavutluk konsolosluğunda çalıştı.

Kral Zogo'nun  yurtdışındaki elçilikleri, Enver Hoca'nın devrimci etkinliklerini rapor edince, kral,  Enver Hoca’nın bursunu kestirdi. Enver. Hoca 1936'da ülkesine dönünce önce Tiran, sonra da Korça Liselerinde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ülkesine döndüğün- de bir komünist olarak, devrimci yaşamını daha aktif bir şekilde sürdürdü. Bu yıllarda ilk Arnavut komünist grubu olan Korça komünist grubuna katıldı ve kısa süre de en faal üyelerinden biri oldu.

İtalyan faşistleri 19-39 Nisan'ında Arnavutluk'u işgal ettiler. İtalyan emperya1izminin uşağı kral Zogo ülkeden kaçtı. Ancak halk direndi. Yurtseverler kimi yerlerde çete savaşına başladılar. Komünistler ise dağınık bir durumdaydılar. Enver Hoca yoldaş, Korça komünist grubundaki yoldaşlarıyla birlikte, işgale karşı halkın isyanını örgütlemek için yorulmadan çalışıyordu. Faşist işgalciler, onun, devrimci çalışmalarının farkına vararak, “rejime muhalif unsur”, olduğu gerekçesiyle iş ten attılar. Bundan sonra komünist devrimci savaşımın profesyonelce sürdüren Enver Hoca yoldaş, aynı yıl, Korça Komünist Grubu'nun Tiran kolunun başına geçti. Enver Hoca'nın yönetimindeki Tiran kolu, kısa sürede, komünist ve anti- faşist hareketin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Diğer yandan, Enver Hoca, dağınık durumda olan Arnavutluk komünist gruplarının birliğini sağlamak ve proletarya partisini oluşturmak üzere yoğun ve sistemli bir mücadele yürüttü. Bu mücadelenin de etkisiyle Arnavutluk'taki üç komünist grup, faşizme karşı savaşım içinde, birbirleriyle daha olumlu ilişkiler içine girdiler.

8 Kasım, 1941 günü, parti kuruluş kongresi gizlice toplandı ve partinin kuruluşu ilan edildi. Bu kongrede, E. Hoca yoldaş, Geçici Merkez Yönetim Kurulu'nun başına getirildi ve o günden başlayarak yaşamına gözlerini kapayana dek tam 44 yıl boyunca partinin başında yer aldı.

Parti kurulduğunda, faşist işgalcilere karşı direniş -dalgası bütün bir Arnavutluk'u sarmıştı. Şehirde ve kırlarda yığın eylemleri ve gerilla savaşı durmadan büyüyordu. Bu koşullarda faşizme karşı direnen ulusal kurtuluşçu güçlerin birliğini sağlamak, ulusal kurtuluş savaşımım tek cephede merkezileştirerek sürdürmek ivedi bir görev hali ne gelmişti. 1942 Eylül 'de Tiran yakınlarındaki Peza köyünde toplanan konferans, faşizme karşı ulusal kurtuluş cephesini örgütledi. Cephenin başkanlığına Enver Hoca getirildi ve ölünceye dek de tam 43 yıl boyunca Arnavutluk Demokratik Cephesi Genel Kurul başkam görevini ürünüdür.

1943 yazında büyük kentler dışında Arnavutluk'un en büyük kesimi, partizanların denetimi altındaydı. 1943 Temmuz ayında toplanan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin Genel Kurulu'nda, ulusal kurtuluş savaşı bir ordunun içinde toplanması kararlaştırdı. Böylece ordu genelkurmayı oluşturuldu ve Ordu Siyasi Komiserliği'ne de Enver Hoca getirildi. O, yaşama gözlerini yumduğunda, halen, Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanıydı.

İtalyan faşistlerinin 8 Eylül 1943 günü, teslim olmalarından sonra, faşist Nazi orduları Arnavutluk'u işgal etti.

Fakat kahraman Arnavutluk halkı, 28 bin şehit vererek, faşizmi püskürttü. Başında Enver Hoca’nın bulunduğu, AKP'nin yönettiği, Arnavutluk ulusal Kurtuluş Ordusu, 1943 kışında Nazi ordularını darmadağın etti. 1944 Mayıs ayında Pirmet kentinde toplanan anti-faşist Ulusal Kurtuluş Kurultayı bir geçici hükümet oluşturdu ve ' başına da Enver Hoca yoldaş getirildi.

Başında dirayetli bir komünist önderin bulunduğu, AKP, halkın faşizme karşı savaşına başarıyla önderlik etti. Enver Hoca yoldaşın oluşturduğu partinin doğru çizgisi sayesinde halkın faşizme karşı savaşımı zaferle taçlanıyordu. 28 Kasım 1944 günü başkent, Nazilerden kurtardı. Bir gün sonra da bütün Arnavutluk kurtarılmıştı ve Enver Hoca Nazilerden kurtarılmış yeni Arnavutluk'un ilk demokratik hükümetinin başına geçti.

İkinci Dünya Savaşının sonlarında, Amerikan ve İngiliz emperyalistleri, Arnavutluk'a kancalarını takmaya çalışıyor ve Arnavutluk'a emperyalist planlarını kabul ettirmek için yıkıcı girişimlerini arttırarak sürdürüyorlardı. Arnavutluk, Enver Hoca ve AEP, emperyalistlerin gözdağına, yardım önerilerine ve ballı-şekerli sözlerine ardından savaşın yakıp yıktığı, adeta,  harabeye döndürdüğü ve çok geri bir tarım ülkesi olan Arnavutluk'u hızla ve duraksamaksızın sosyalizm yoluna sokmayı başardı. Anti-emperyalist demokratik devrim, kesintisiz olarak ve çok hızlı bu şekilde sosyalist devrime dönüştürüldü. Arnavutluk halkı, tarihinde ilk kez 1945 Aralık'ında gizli, eşit ve tek dereceli seçimlerle Kurucu Meclis'i seçti. Meclis, 11 Ocak, 1946' da Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'ni ilan etti.

Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu Arnavutluk tarihinde paha biçilmez bir değere sahiptir.  Arnavut halkı, Enver Hoca yoldaşın önderliğinde kendi geleceğini kendi eline aldı. Geçen süreçte, başında büyük önder Enver Hoca yoldaşın bulunduğu  AEP'in, ilkeli önderliği altında, sosyalist inşa kesintisiz sürdürülerek, proletarya diktatörlüğü pekiştirildi, toplum hayatı her alanda kararlılıkla devrimcileştirildi. AEP, Enver Hoca önderliğinde Avrupa'nın en geri  tarım ülkesini, sosyalist ekonomiyi başarıyla inşa eden, dünyanın her tarafını aydınlatan sosyalizmin parlak bir feneri, yaptı. Enver Hoca yeni, sosyalist Arnavutluk'un mimarıdır.

O’nun dirayetli önderliği altında ülke karanlıktan ışığa çıkarılmış, emekçi halkın yaşam düzeyi sürekli yükseltilmiştir. Sosyalist kalkınma programının hazırlanmasında o başrolü oynamıştır.  Arnavutluk 40 yılda çağlar boyu yol katletti. Çünkü  Enver Hoca yoldaşın Marksist-Leninist öğretileri, Arnavutluk gerçeğine ve gelişmesinin taleplerine cevap vermiş, onun dirayetli önderliği başarıdan başarıya koşan AEP ve Arnavutluk halkının en büyük esinleyicisi olmuştur.

Başında Enver Hoca yoldaş gibi, günümüzün en büyük Marksist-Leninist otoritesinin bulunduğu komünist partinin başarılı önderliği altında Arnavutluk kısa sürede ve büyük bir hızla görünümü nü tümüyle değiştirdi; çok yönlü, çağdaş sanayi ve tarzına sahip olan ve halkın gereksinimlerini giderek daha yüksek düzeyde karşılayabilen ileri düzeyde bir ülkeye dönüştürüldü. Dört bir yanı emperyalistler, sosyal-emperyalistler, gericiler, revizyonistler ve oportünistlerle çevrili olan sosyalizmin yıkılmaz kalesi ASHC, bu karanlıkta bir güneş gibi parlamış ve dünyanın her yanma ışık saçmıştır.

Enver Hoca yoldaş, büyük dünya proletaryası ve halklarına da değerli hizmetlerde bulundu, Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in proleter enternasyonalist geleneğini yaşatarak, onların günümüzdeki en büyük savunucusu ve uygulayıcısı oldu. 0, bizzat revizyonizme, oportünizme karşı mücadelenin ateşi içinde UKH'nın bugünkü genel politik çizgisini oluşturdu ve bu temelde UKH'nin birliğini sağlamlaştır maya büyük bir özen gösterdi. Yine o, proletarya ve halkların emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadelelerini her fırsatta kararlılıkla destekleyerek, onları daha fazla teşvik etti ve il ham kaynağı oldu. O, proletarya ve halklar arasındaki enternasyonalist destek, dayanışma ve işbirliğini sürekli güçlendirmeye çalıştı. Büyük bir proleter enternasyonalist olarak Enver Hoca yoldaş, Marksizm-Leninizm’in ve sosyalizmin yenilmez gücünü sürekli proletarya ve halklara göstererek, her fırsatta yürünmesi gereken yolu aydınlattı.

Enver Hoca yoldaş, yetenekli bir teorisyen olduğu gibi, usta bir pratisyendi de. O, partinin halkın ve sosyalist inşanın en önemli sorunlarında, bütün dönemeç anlarında başrolü oynadı. O, kurtuluştan önce olduğu gibi, kurtuluştan sonra da, parti içindeki ve dışındaki, yine uluslararası plandaki az çok önem taşıyan hemen tüm anti-Marksist sapmalara ve akımlara karşı yorulmaksızın savaşım yürüttü. Enver Hoca yoldaş, Marksist-Leninist teoriyi derinden kavranmıştı ve yine komünist devrimci yaşamı boyunca teoriyle pratiğin birliği ilkesini her zaman büyük bir yaratıcılıkla uygulamayı başardı.

O, Marksist-Leninist incelemenin, pratiğe hizmet ettiği ölçüde bir değer taşıdığım, aksi halde entelektüel yozlaşmanın kaçınılmaz olacağını her fırsatta vurgulayarak, aynı şekilde teorinin öneminin küçümsenmesi ya da hafife alınmasına, dogmatizme, dar pratikçiliğe ve deneyciliğe karşı da sürekli mücadele etti.

AEP ve Arnavutluk halkının, dünya komünistleri, proletaryası ve halklarının büyük önderi, Marks, Engels, Lenin ve Stalin 'in günümüzdeki en seçkin öğrencisi, Enver Hoca yoldaş, bugünde bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin en önünde yaşıyor, savaşıyor.
Enver Hoca yoldaş ölümsüzdür!

Hiç yorum yok: