14 Eylül 2014 Pazar

Proleter devrimci önderliğin adı İrfan Çelik

Örgütümüz KP-İÖ'nün önceli ve Suphi TKP’sinden sonra Türkiye’de komünist hareketinin ikinci kez vücuda gelmesinin açık ifadesi olan TKP/ML Hareketi’nin kurucu önderlerinden İrfan yoldaşı kaybedeli 34 yıl oldu! Bu 34 yıl, ihanetlerle can bedeli devrimci kahramanlıklar, teslimiyetle baş eğmez direnişler, tasfiyecilikle devrimci ve komünist hareketi haçlı saldırıları altında yılmazca örgütleme, durağanlıkla yeni fırtınaların habercisi rüzgârlar yan yana yer aldı, iç içe yaşadı.

İrfan yoldaş ikinci çizgide, en önde dövüşenlerdendi. Ülkemiz devrimci hareketi, 1965'lerden bugüne iki devrimci yükseliş ve iki de yenilgi dönemi yaşadı ve yeni bir devrimci yükselişin eşiğinde. Devrimci hareketin met ve cezirleri, zayıf olanları, soluğu proletaryanın devrimci kurtuluş kavgasını sonuna dek götürmeye yetmeyenleri fırlatıp atarken, inançlı olanları Marksizm-Leninizm’in ideolojisinde sebat edenleri sert dalgaları içinde daha da çelikleştirdi, çelikleştiriyor.

İrfan yoldaş bu ikincilerdendi. 1967'lerden bugüne devrimci hareketin met ve cezirleri içinde, faşist karşı-devrimin sert saldırıları, darağaçları, işkenceleri karşısında, zindanlarındaki ideolojik ve fiziki yok etme saldırıları karşısında, kapitalizmin bireyciliği karşısında, illegal devrimci çalışmanın, zorluğun yerine reformculuğun onursuz rehaveti karşısında ayakta duran, alnı açık başı dik yürüyen, engin deneyleriyle yeni görevleri üstlenen devrimci ve komünist kadro pek azdır.

İrfan Çelik yoldaş, 1 Ocak 1950'de Yozgat'ın Yerköy ilçesi, Gültepe Köyü’nde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Yerköy'de tamamladıktan sonra, Tokat Öğretmen Okulu'na girdi. Öğretmen okulu son sınıfından İzmir Yüksek Öğretmen Okulu'na geçti. 1969'da İst. Üniversitesi Fen Fak. Matematik-Astronomi bölümüne girdi. Devrimcileşmesi öğretmen okulu yıllarında başladı. Üniversite yıllarında aynı zamanda aktif bir DEV-GENÇ'lidir.

İrfan yoldaş, işte bu pek az olan devrimci ve komünistlerin safında, en önde yürüyenlerdendi. 12 Eylül faşizmi denince direniş simgesi olarak İstanbul Askeri Cezaevleri, Davutpaşa, Metris, Sağmalcılar devrimci direnişleri gelir. Bu devrimci direniş çizgisini 12 Eylül günü ve 12 Eylül'de Davutpaşa 'da başladı, Metris direnişleri, Sağmalcılar, F tipi hücre zindanlarındaki ölümü gülerek kucaklayan destansı ölüm orucu direnişlerine dek vardı.

İrfan yoldaş, Davutpaşa direnişinin en önündeydi. Böyle olduğu için 12 Eylülcü Davutpaşa cellâdı Adnan Özbey faşistince İrfan yoldaş işkenceye alındı ve 14 Eylül sabaha doğru, proletaryanın kurtuluş davasının, TKP/M-L Hareketi'nin anti- faşist kavganın çıkarı uğruna -yanlış olarak kendi yaşamına son verme biçiminde de olsa -devrim ve sosyalizm kavgasında yaşamını feda etti, ölümü kucakladı.

Bu sağlam komünist çizgi rastlantısal değildi. O, 1968'ler üniversite gençliğinin anti-emperyalist ve faşist çakal sürülerine karşı devrimci kavgasında ilk sınavını verdi, ardından 12 Mart faşizminin kara günlerinde, Kaypakkaya yoldaşın yaktı komünist devrimci ateş ışığında savaşım verdi ve 12 Mart döneminde, zindan ve mahkemelerde hareketimizin onuru oldu. O, 12 Mart zindanlarında örgütümüzü yeniden toparlayan öncü yoldaşlar arasındaydı. 0, 1975 – 76’larda hareketimizin hatalarını giderme savaşımının önündeki yoldaşlardandı, yoldaştı. 1978'de sağcı hatalarımıza karşı savaşımda, örgütümüzü militan komünist bir örgüt halinde geliştirme savaşımında yine en önde ve yine önderdi. Bu savaşımın ileri platformu olan Nisan 1979 Konferansı'na önderlik eden yoldaştı.

Örgütümüzün, doğuşundan itibaren görüşleri üzerinde güçlü etkilerde bulunmuş ve komünist hareketle işçi sınıfı hareketinin birleşmesini engelleyen etkenlerden biri olan Mao Zedung düşüncesini ret kampanyasında da en önde yer alan yoldaşlardandı. İrfan yoldaşın pratik savaşımının belirgin çizgileri; en ağır görevleri eşsiz bir alçak gönüllülükle omuzlama sorumluluğu, örgütümüzün en kritik dönemlerinden geçtiği koşullarda daha fazla duyarlı davranıp, sorumluluk üstlenme özverililiği, proletaryanın savaşımının zor koşullarına dayanıklılık, eşsiz bir yoldaşlık ilişkisi, gösterişsiz gözü pekliği işkencelerdeki direnişçiliğiydi. Bu özellikleri nedeniyle, O, hep en önde sorumluluklar yüklendiği halde, komünizm davasının bir sıra neferi gibi yaşadı. O'nun tutumu, proletaryanın devrimci çizgisinin, komünizm davasının çizgisiydi.

TKP/ML Hareketi’ni Merkez Komite Sekreteri olan İrfan Çelik yoldaşın, siyasal yaşamında TKP/ML Hareketi'nin de izlenebileceği, bu bakımdan TKP/ML Hareketi'nin tarihini kavrama ve onun gelişimini anlamada, siyasal biyografisinin öğrenilmesi önemli olan bir tarihsel kişiliktir.

TKP/ML Hareketi'nin kuruluş dönemindeki temel politik karakterinin 1974-80 devrimci mücadele dönemine taşınmasında, komünist genel hattın bu dönemde özgülleştirilmesinde ve geliştirilmesi sürecinde ifadesini bulacak başta gelen insansal somutluk İrfan Çelik’tir.

O’nun yaşamı, bir bakıma Türkiye devrimci hareketinde 68 kuşağından '80'e kadarki kadro tipinin bir anlatımıdır.

İrfan yoldaş, devrimci fikirlerle 68'de İzmir Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi iken tanışıyor. '69'da İstanbul Üniversitesi'ne girdiğinde, gençliğin anti-faşist anti-emperyalist mücadelesine ve özerk üniversite mücadelesinin içine giriyor. Çizdiği tip mücadelenin doğal bir militan devrimcisi. İşgallerden boykotlara, boykotlardan yürüyüşlere koşuyor. Bilimsel araştırma kitapları okuma incelemeden teorik- siyasal, güncel mücadele sorunlarının tartışıldığı toplantılara dalıyor.  Sonuç; teorik bilgisini, siyasal perspektiflerini o günün ortamında bulduğu devrim ve sosyalizm adına kitap, dergi ve yazılardan öğrenmek, bir bakıma aydınlanma, ilk bilinçlenme ile pratik mücadelenin ortasında, ilk deneylerin edinilmesi bir arada.

1970 yazı 15-16 Haziran, sıkıyönetim, 1971 yılı ve 12 Mart geliyor. Yarı-legal çalışmalar ortamında İ.Çelik fiilen profesyonelce süren militan devrimcilikten, PDA- TİİKP saflarında resmi olarak da profesyonel kadro. Teknik konularda ve teori alanında eğitim ve Filistin'de askeri eğitim, bu dönemdeki yeni kazanımları, teorik ve pratik donanımına yeni öğeler olarak katılıyor. Ve silahlı kuvvetler içinde sorumlu kadro olarak atanıyor.

Bu sırada, TİİKP- TKP/ML Hareketi ayrılığından haberdar oluşla birlikte, TKP/ML Hareketi’nin saflarına katılıyor. Var olan bütün çalışmalara, TKP/ML Hareketi'nin ilk inşasının hemen tüm siyasi, teknik, askeri işlerinde görev alıyor. Kuruluşu omuzlayan ilk kadrolardan oluyor. 1973 yılı başında bölge çalışmasına katılmak için Kürdistan'a gittiğinde yakalanıyor.

Mardin ve Diyarbakır'da düşmanın işkencehanelerin de, direniş çizgisinin ilk neferlerinden. Kaypakkaya'nın kanıyla yazdığı, düşmana "ser verip sır vermeme" geleneğinin ilk uygulayıcılarından olmak, sonraki işkence deneylerinde de sürdürdüğü çizgisi.

1973 ilk yazından '75 ortasına kadar süren zindan yaşamında, yenilgi almış Marksist-Leninist hareketi yeniden toparlama; işkencede olumsuzu yargılama, olumludan olumsuzluğu arındırmaya önderlik eden; eğitim, araştırma çalışmalarında, askeri eğitimde öğretmen gelişen ve geliştiren yönetici kadro.

Mahkemede de süren militanlığı, örnek bir tutumdur. 12 Mart'ın döneklik, yılgınlık, pasifizm teori ve pratiklerine verilmiş bir yanıt olarak komünist devrimci tavrın yaratılmasına en önlerde katılmak bu devrede misyonu.

1975 Temmuz’unda yeniden dolaysız mücadele içinde yer alma olanağına kavuşuyor. 0, artık örgütlü mücadelenin başında. Koordinasyon Komitesi üyesi. Yani, ideolojik, politik ve örgütsel - pratik mücadelenin en önünde, önderi konumundadır.

Bir yıllık süreçte KK üyesi ve bir bölge komitesi sekreteri olarak daha çok örgütsel pratik çalışmaların başında yer alıyor. 1976 dogmatik Partizan bölünmesiyle biten iç mücadele dönemi içinde sivrilerek önderlik içinde de öne çıkıyor.

Geçmişin dogmatizmine, sübjektivizmine karşı savaşımda ayak direyen eğilimle hesaplaşmanın, cereyana göğüs germenin öncüsü, önderi oldu. Cereyana göğüs geremeyerek pasifleşenlere karşı mücadeleyi de başarıyla gerçekleştiriyor. “Sol”culuğa karşı savaş, “sağ”a kaymanın olanaklarını artırınca, O, bu alanda da savaşı aksatmadan kararlılıkla götürmede önder ve örnek oldu. Dogmatik Partizan hizbin cereyanı etkisine girenleri kazanmak; dağılan örgütleri yeniden kurup geliştirmek, O'nun inisiyatif ve kararlı önderliği altında gerçekleşti. İdeolojik-politik görüşlerin hatalarından arındırılması çalışmalarında yer alıp ilerletici, örgüt kitlesinin kazanılmasında tayin edici bir yeri oldu.

1977 örgütsel düzeltme kampanyasının doğrudan sorumluluğu altındaki bölge örgütlerinde, tek tek kadro ve sempatizanların şahsında gerçekleştirilmesinde, eğitici, ikna edici dönüştürücü; perspektifler vererek ön açıcı; pratik kararlılık, olmazı olur kılma, azim verici birinci önder kadro oldu.

1978 Ağustos’unda iç mücadelenin parti ve geçmiş sorununda bir bölünmeye varması, yeni bir durum, yeni bir tahribat dönemi. İrfan Çelik burada da, çok kesin bir mücadelecilikle ayrılığın ideolojik özünde,  örgütsel önder. Bölünmeyi yaratan hizbin yenilgiye uğratılmasında, tahribatın giderilmesi ve bölgelerde örgütlerin toparlanmasında birinci derecede yer aldı. Örgüt iç mücadelesinin kurallarının yaşama geçirilmesinde kararlılık ışığı o oldu.

1979 Nisan Konferansı TKP/ML Hareketi için bir dönüm noktası oldu. İrfan Çelik, '73 yenilgisinden bu tarihe kadar her dönemde, en badireli anlarda yılmaz bir militan, güçlü bir örgütçü, kararlı bir önder olarak bu sürece damgasını basmıştır. Bu dönemin başarıları kadar hatalarının da birinci derecede sorumlu birisidir. Örgüt ve önderlik organında otoritenin somutlaştığı komünisttir. İçinden geçilen iç mücadelelerde de otorite olarak oy birliğiyle MK’ya seçilmesi, sekreterliğe gelmesi bu durumun doğal bir sonucudur.

Nitekim yeniden düşman eline düşene kadar siyasi ve pratik çalışmaların en önünde, önderi oldu. Çok geniş çerçeveye yayılan pratik - örgütsel çalışmalarından teorik - siyasal çalışmaya ancak bir yıllık zamanda geçebilmiş olması bir talihsizlik. Zira bu devre, teorik önderlikte güç ve kapasitesini mücadele yeteneğini ortaya net bir şekilde Mao Zedung tartışmaları içinde örgütte çıkan çok önemli düşünce ayrılıklarının giderilmesinde tayin edici bir rol oynadı.

25 Haziran 1980'de yeniden yakalandığında, komünist bir önderin görkemli, düşmana yenilgiyi tattıran direnişine ve daha sonra faşizme karşı zindan direnişinin kararlı önderinin pratiğine tanık oldu.

İrfan Çelik yoldaş 12 Eylül faşist darbeciler tarafından Davutpaşa zindanında yeniden işkenceye alınarak ağır işkencelere maruz kaldı. Faşist işkenceciler İrfan yoldaşta örgütü ve yoldaşları hakkında bilgi istiyordu. Örgütü ve yoldaşları hakkında bilgi isteyen düşmanı ser verip sır vermeyen direnişiyle geri püskürttü. Ne ki düşman onu 14 Eylül 1980 gününde katletti.

Bugün, 12 Eylül faşizminin yol açtığı devrimci hareketteki gerilemeyi geride bırakmak, açılan yaralarımızı yeniden sarmak, gedikleri kapatmak ve proletaryanın güçlü ve nitelikli komünist hareketini yaratma ve geliştirme zor göreviyle karşı karşıyayken, İrfan yoldaş gibi önder komünist yoldaşları, onların erdemli proleter özelliklerini daha yakıcı hissediyoruz. O ve O'nun gibi yoldaşların yarattığı boşluğun büyüklüğünü beynimizde şimşek çakarcasına daha çarpıcı duyuyoruz.

İrfan Çelik yoldaş, insana değer veren, onu olduğu gibi kabul eden ama her günkü görevleri içinde onları eğiten ve ilerleten deneyimli ve eğitici bir komünist idi. İrfan yoldaş, hatalara karşı mücadelede de örnek ve önderdi. Önyargıdan uzak, alçak gönüllü ama hatalara karşı uzlaşmazdı. Örgüt kitlesini doğru fikirlere kazanmadaki başarısı hiziplere ve Mao'cu revizyonizme karşı mücadelede örgütümüzü ilerletici olmuştur.

Dahası, İrfan yoldaşı ve komünist erdemlerini yaratan 1965-80 döneminin fırtınalı devrimci ve komünist savaşımıydı. O dönemin İrfan yoldaş ve diğer şehitlerimiz de cisimleşen devrimci ve komünist değerlerini, bugün proletaryanın kendiliğinden hareketiyle sıkıca bağlanma yolunda kararlı ve militan bir komünist hareket geliştirme savaşımının sökülemez harcı yapalım!  Faşizmi ve kapitalist boyunduruğu yerle bir edecek devrimci fırtınayı geliştirme yolunda, inatla ve ısrarla yürüyerek İrfan yoldaşın komünist çizgisi ete kemiğe büründürelim.