23 Ocak 2014 Perşembe

Feda ruhu örneğinin timsali Ali Haydar Yıldız

Halkımızın gözü pek, mücadelede kararlı, fedakar, gözde evlatlarından bir çoğu, 1971-12 Mart faşizmine karşı göğüslerini siper ettiler. Vuruldular, düştüler. Ancak boyun eğmediler. Kanlarının son damlasına kadar direndiler. Halka bağlılığın, devrime olan sarsılmaz inancın timsali olan Ali Haydar yoldaşın mücadeleci ruhunu katledilmesinin 41. yılında örnek alıyor, devrimci anısını saygıyla selamlıyoruz.

12 Mart’çı generallerin balyoz harekatı Haydaran Munzur dağlarında da sürdürüldü. Gözünü kan bürümüş faşistlerin halkımıza ve onun yiğit evlatlarına karşı giriştiği kalleşçe saldırıların ardı arkası bitmedi. 1973 - 24 Ocak’ın alacağı karanlığında Ali Haydar ve yoldaşlarını kollamakta oldukları Vartinik mezrası Fehmi Altınbilek yönetimindeki askerler tarafından sinsice kuşatılıyordu. O sırada gittikleri bir köyde dönmekte olan Ali Haydar ve yanındaki yoldaşı faşistleri fark ederek hemen içerideki yoldaşlarını uyardılar. Ali Haydar yoldaş, diğer yoldaşlarının bir an önce çemberin dışına çıkabilmesini sağlamak amacıyla içerde kalmış, son kurşununa kadar faşistleri oyalamaya çalışmıştı. Yoldaşları önlerinde bulanan seti birer birer aştıktan sonra, elindeki bombayı faşistlerin üzerine seti aşmak için fırlatmıştı ki, faşist kurşunlara hedef oldu. Yaralandı düştü. O sırada İbrahim yoldaş’ta yaralandı. Diğer kaçan arkadaşlar izlerini kaybettirmişlerdi. Faşistler diğer yoldaşları ararken, İbrahim yoldaş yaralı bir şekilde oradan uzaklaşmayı başarmıştı. Halkın özgürlüğü ve sosyalizmin zaferi için canla başla yarattığı mücadelede 20 yaşında vurulup düşen komünist savaşçı Ali Haydar yaralı olmasına karşın, yaşıyordu. Ancak faşistler onu öldürmekte kararlıydılar. Ayaklarından ipe bağlayarak uzun süre askeri jipin arkasına bağlı olarak karlar üzerinde sürüklediler. Buna Dersim’in emekçileri tanık oldu. Ali Haydar yoldaş bu süre içinde kan kaybından öldü, halkımızın yüreğine gömüldü.

Ali Haydar yoldaş, Kemalist gericilerin katliamına uğramış Dersim halkından yoksul bir Kürt ailenin çocuğuydu. Daha çocukluk yıllarında büyüklerinden Dersim ile ilgili yüzlerce hikaye dinlemişti. Halka yapılan ağır zulüm emperyalistlere ve uşaklarına karşı yüreğini kinle doldurmuştu. 1953 Dersim doğumlu Ali Haydar yoldaş, öğrencilik yıllarında devrimcilikle tanışmıştı. 1972 yılında Kaypakkaya önderliğindeki TKP-ML Hareketinin kuruluşunu omuzlayan az sayıdaki militanlardandı. Bir dönem İstanbul’da bulunan Ali Haydar yoldaş 1972 ayrılığında Dersim çalışmalarının ileri taşınması ve gerilla eylemlerinin örgütlenip, pratiğe geçirilmesi için Dersim’e döndü. 1972 Nisan’ından 1973 24 Ocak Vartinik baskınında şehit olana dek Dersim’in kızılgülü oldu.

Ali Haydar devrimle yatıp devrimle kalkan enerji küpü ve coşku dolu bir yoldaştı. O her gittiği yere devrimin rüzgarlarını taşıyan ve dinleyicilere yarın devrim olacakmış heyecanıyla propaganda-ajitasyon çalışması yapandı. Ali Haydar yoldaş, olanaksızlıklar içinde olanak yaratan ve zorluklardan yılmayan bir yoldaştı. Ali Haydar, Dersim ve Vartinik’te 12 Mart faşizminin zulmüne, baskısına ve işkencelerine karşı, devrimci ruhu ve militanlığı ayakta tutmak ve güvenlik güçlerine gözdağı vermek hedefiyle bir dizi eylemler örgütleyerek, bölgede gericilerin yüreğine korku salan tam bir Partizandı. Doğa koşullarının zorluklarına dayanamayarak kaçan bir çok kadroyu yolcu eden Ali Haydar, bütün bu olumsuzluklarda etkilenmeyen örnek kadrolardandı. O gecesini gündüzüne katarak kar-kış demeden Dersim’i bir uçtan bir uca defalarca dolaştı. Onlarca yeni ilişki yarattı ve bunları örgütlü savaşıma çekmeye çalıştı.

O yalnızca teoride doğruları söyleyen ama bunun pratiğine girişmekten ve riske girmekten uzak duran kadrolardan değildi. O teori ile pratiği, sözle eylemi birleştiren ve bizzat en zor pratik eylemleri üstlenen yoldaşların başında geliyordu Ali Haydar yoldaş, küçük-büyük görev ayrımı yapmadan, devrimci görevlerin en iyi bir şekilde yerine getirilmesini savunan ve bunu örnek tutumlarıyla ortaya koyan cesareti ve fedakarlıklarıyla da yoldaşlarına örnek olandı.

Vartinik baskını ve alınan tutum daha sonrasında, TKP-ML Hareketi'nin devlete karşı cepheden nasıl savaşılması gerektiğini ortaya koyuyordu. Vartinik’te Ali Haydar’ın elinden çıkan bomba ve patlayan tüfek, 1973 Ocak’ında devlete karşı, silahla karşı koyuşun ve yeni bir geleneğin tohumlarının atılışının da muştusu yolu. Ali Haydar yoldaş, kendisini öne atarak örgütü, davası ve yoldaşları için ölümü hiçe sayarak, kolektif ruhu doruğa taşıyordu. O Türkiye devriminin yüksek kolektif ruhla donanmış ve bunun pratiğini yapan yoldaşların omzunda zafere taşınacağını biliyor ve yaşamıyla kendisinden sonrakilere, devrimci miras bırakıyordu.

Ali Haydar yoldaş yalnızca devrimci cesareti ve görev adamı olmasıyla değil, yüksek sosyalist ahlakıyla da yoldaşlarına örnekti. O Dersim’de yürüttüğü savaşımında, kendisinden daha ileri olanlardan daha ahlaklı davranış ve tutumuyla, ne kadar yüksek bir devrimci kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyuyordu.

Lenin yoldaş, sağlam bir devrimcinin her alanda iradesine sahip olması gerektiğini ve özellikle de bunun tek yolunun iradeyi denetim altında tutmak olduğunu ifade ediyordu. 1968 ve 1974 sürecinin öne çıkardığı ve biçimlendirdiği devrimci kadro tipi, ne var ki, 12 Eylül’den sonra sürdürülemedi. Yani sosyalist insan yaratacağız diyenler ahlaksızlığın, sınırsız ve kuralsız özgür aşkı yaşamanın yolunu araladılar. Kendilerine politik önder sıfatını takan önder müsvetteleri ve bunların izinde yürüyen kadrolar, zincirlerinden boşanırcasına en aşağılık, ahlak düşkünlüğünü pratiğe sürdüler. Anlık duygular gemlenemediği gibi bütün bunların teorisi yapıldı.

Özgürleşme adına, sınırsız rezillikler yaşandı ve halada yaşanıyor. Eşini aldatanlardan gizli sevgili bulanlara, ayrılıkların, üzerinde iki ay geçmeden yalnız yaşamıyorum diyerek, çocuğu yaşındakilerle gençleşmeye çalışanlar, birden fazla kişiyle olabiliriz teorisini yapanlar, 15 yaşındaki gençleri sorumsuz ve sınırsız ahlaksız ilişkilere teşvik edenlerin ortada komünist yada devrimci öncüler olarak dolaştıkları bir coğrafyada, yüksek ahlaklı Ali Haydar gibi yoldaşlar, anlatmanın ve şehitlerimizden öğrenmeni ne kadar önemli gerekli olduğunu ortaya koyuyor. Ali Haydar yoldaş temiz devrimci savaşımı ve zapt edilemez devrimci coşkuyla, bugünde biz yoldaşlarına örnek olmaya devam ediyor ve onlar gibi zorluklardan, yılmadan, her alanda ve her yerde göreve hazır bir ruh içinde ileri atılarak ölümü hiçe sayan bir tutkuyla savaşa katılmada, devrimi zafere taşınamayacaktır. Ali Haydar’ın devrimci çizgisini daha ileri taşımak için, bütün zorlukları zorlu kavgalarla aşarak, devrime bir adım daha yakınlaşacağız.
Ali Haydar Yıldız yoldaş ölümsüzdür!

2 yorum:

Hasan bulbul dedi ki...

Curumus système karsi illede illegal mucadele..

Hasan bulbul dedi ki...

Devrim sehitleri olumsuzdur.. Selal olsun onlarin izlerinden gidenlere...