Enver Hoca yoldaşın 77 yıllık yaşamı ve mücadelesi,
Marksizm-Leninizm’in büyük bir savunucusu ve uygulayıcısının, komünizm o
davasının seçkin bir savaşçısının, dirayetli bir komünist önderin yorulmak
bilmez savaşımın örneğidir. Arnavutluk’un Emek Partisi ve Arnavutluk halkının
bütün zaferleri onun, büyük ve şanlı savaşımına kopmazca bağlıdır. Enver Hoca yoldaşın
paha biçilmez eseri, AEP'in ve Arnavutluk'un yaşayan canlı tarihidir. O, büyük
bir teorisyen ve pratisyen olarak, yeni Arnavutluğun tarihine
damgasını vurmuştur ve Stalin’den sonra Uluslararası Komünist Harekete (UKH)
önderlik etmiştir.
Enver Hoca, 16 Ekim, 1908 (yılında, Güney Arnavutluk'un
Girokastır kentinde doğdu), yurtsever gelenekleriyle ünlü bir aileye mensuptu. Enver
Hoca, ilkokulu, Girokastır'da okudu. Daha Korça lisesinde öğrenciyken,
devrimci demokratik harekete katıldı ve bu faaliyetlerinden ötürü bir süre
tutuklandı. Liseyi bitirdikten sonra, Fransa'ya yükseköğrenim görmeye gitti. Bu
yıllar da Fransa'da işçi hareketi oldukça güçlüydü. Köklü demokratik eğilimlere
sahip olduğundan, Fransa Komünist Partiyle ilişkiye geçti. Partinin yayın
organı “L' 1 Humanite” (İnsanlık) gazetesine Arnavutluk’taki Kral Zogo rejimini
teşhir eden yazılar yazdı. Zogo aleyhtarı faaliyetleri nedeniyle bursu
kesilince, Enver Hoca, Belçika'ya gitmek zorunda kaldı. Belçika da okuduğu
sıralarda, Brüksel deki Arnavutluk konsolosluğunda çalıştı.
Kral Zogo'nun yurtdışındaki elçilikleri, Enver
Hoca'nın devrimci etkinliklerini rapor edince, kral, Enver Hoca’nın bursunu kestirdi. Enver. Hoca
1936'da ülkesine dönünce önce Tiran, sonra da Korça Liselerinde Fransızca
öğretmenliği yaptı. Ülkesine döndüğün- de bir komünist olarak, devrimci
yaşamını daha aktif bir şekilde sürdürdü. Bu yıllarda ilk Arnavut komünist
grubu olan Korça komünist grubuna katıldı ve kısa süre de en faal üyelerinden
biri oldu.
İtalyan faşistleri 19-39 Nisan'ında Arnavutluk'u işgal
ettiler. İtalyan emperya1izminin uşağı kral Zogo ülkeden kaçtı. Ancak halk direndi.
Yurtseverler kimi yerlerde çete savaşına başladılar. Komünistler ise dağınık
bir durumdaydılar. Enver Hoca yoldaş, Korça komünist grubundaki yoldaşlarıyla
birlikte, işgale karşı halkın isyanını örgütlemek için yorulmadan çalışıyordu.
Faşist işgalciler, onun, devrimci çalışmalarının farkına vararak, “rejime
muhalif unsur”, olduğu gerekçesiyle iş ten attılar. Bundan sonra komünist
devrimci savaşımın profesyonelce sürdüren Enver Hoca yoldaş, aynı yıl, Korça
Komünist Grubu'nun Tiran kolunun başına geçti. Enver Hoca'nın yönetimindeki
Tiran kolu, kısa sürede, komünist ve anti- faşist hareketin önemli
merkezlerinden biri haline geldi. Diğer yandan, Enver Hoca, dağınık durumda
olan Arnavutluk komünist gruplarının birliğini sağlamak ve proletarya partisini
oluşturmak üzere yoğun ve sistemli bir mücadele yürüttü. Bu mücadelenin de
etkisiyle Arnavutluk'taki üç komünist grup, faşizme karşı savaşım içinde,
birbirleriyle daha olumlu ilişkiler içine girdiler.
8 Kasım, 1941 günü, parti kuruluş kongresi gizlice toplandı
ve partinin kuruluşu ilan edildi. Bu kongrede, E. Hoca yoldaş, Geçici Merkez
Yönetim Kurulu'nun başına getirildi ve o günden başlayarak yaşamına gözlerini
kapayana dek tam 44 yıl boyunca partinin başında yer aldı.
Parti kurulduğunda, faşist işgalcilere karşı direniş
-dalgası bütün bir Arnavutluk'u sarmıştı. Şehirde ve kırlarda yığın eylemleri
ve gerilla savaşı durmadan büyüyordu. Bu koşullarda faşizme karşı direnen
ulusal kurtuluşçu güçlerin birliğini sağlamak, ulusal kurtuluş savaşımım tek
cephede merkezileştirerek sürdürmek ivedi bir görev hali ne gelmişti. 1942
Eylül 'de Tiran yakınlarındaki Peza köyünde toplanan konferans, faşizme karşı
ulusal kurtuluş cephesini örgütledi. Cephenin başkanlığına Enver Hoca getirildi
ve ölünceye dek de tam 43 yıl boyunca Arnavutluk Demokratik Cephesi Genel Kurul
başkam görevini ürünüdür.
1943 yazında büyük kentler dışında Arnavutluk'un en büyük
kesimi, partizanların denetimi altındaydı. 1943 Temmuz ayında toplanan Ulusal
Kurtuluş Cephesi'nin Genel Kurulu'nda, ulusal kurtuluş savaşı bir ordunun
içinde toplanması kararlaştırdı. Böylece ordu genelkurmayı oluşturuldu ve Ordu
Siyasi Komiserliği'ne de Enver Hoca getirildi. O, yaşama gözlerini yumduğunda,
halen, Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanıydı.
İtalyan faşistlerinin 8 Eylül 1943 günü, teslim
olmalarından sonra, faşist Nazi orduları Arnavutluk'u işgal etti.
Fakat kahraman Arnavutluk halkı, 28 bin şehit vererek,
faşizmi püskürttü. Başında Enver Hoca’nın bulunduğu, AKP'nin yönettiği,
Arnavutluk ulusal Kurtuluş Ordusu, 1943 kışında Nazi ordularını darmadağın
etti. 1944 Mayıs ayında Pirmet kentinde toplanan anti-faşist Ulusal Kurtuluş
Kurultayı bir geçici hükümet oluşturdu ve ' başına da Enver Hoca yoldaş
getirildi.
Başında dirayetli bir komünist önderin bulunduğu, AKP,
halkın faşizme karşı savaşına başarıyla önderlik etti. Enver Hoca yoldaşın
oluşturduğu partinin doğru çizgisi sayesinde halkın faşizme karşı savaşımı
zaferle taçlanıyordu. 28 Kasım 1944 günü başkent, Nazilerden kurtardı. Bir gün
sonra da bütün Arnavutluk kurtarılmıştı ve Enver Hoca Nazilerden kurtarılmış
yeni Arnavutluk'un ilk demokratik hükümetinin başına geçti.
İkinci Dünya Savaşının sonlarında, Amerikan ve İngiliz
emperyalistleri, Arnavutluk'a kancalarını takmaya çalışıyor ve Arnavutluk'a
emperyalist planlarını kabul ettirmek için yıkıcı girişimlerini arttırarak
sürdürüyorlardı. Arnavutluk, Enver Hoca ve AEP, emperyalistlerin gözdağına,
yardım önerilerine ve ballı-şekerli sözlerine ardından savaşın yakıp yıktığı,
adeta, harabeye döndürdüğü ve çok geri bir tarım ülkesi olan Arnavutluk'u
hızla ve duraksamaksızın sosyalizm yoluna sokmayı başardı. Anti-emperyalist
demokratik devrim, kesintisiz olarak ve çok hızlı bu şekilde sosyalist devrime
dönüştürüldü. Arnavutluk halkı, tarihinde ilk kez 1945 Aralık'ında gizli, eşit
ve tek dereceli seçimlerle Kurucu Meclis'i seçti. Meclis, 11 Ocak, 1946' da
Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'ni
ilan etti.
Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu Arnavutluk
tarihinde paha biçilmez bir değere sahiptir. Arnavut halkı, Enver Hoca
yoldaşın önderliğinde kendi geleceğini kendi eline aldı. Geçen süreçte, başında
büyük önder Enver Hoca yoldaşın bulunduğu AEP'in, ilkeli önderliği
altında, sosyalist inşa kesintisiz sürdürülerek, proletarya diktatörlüğü
pekiştirildi, toplum hayatı her alanda kararlılıkla devrimcileştirildi. AEP, Enver
Hoca önderliğinde Avrupa'nın en geri tarım ülkesini, sosyalist ekonomiyi
başarıyla inşa eden, dünyanın her tarafını aydınlatan sosyalizmin parlak bir
feneri, yaptı. Enver Hoca yeni, sosyalist Arnavutluk'un mimarıdır.
O’nun dirayetli önderliği altında ülke karanlıktan ışığa
çıkarılmış, emekçi halkın yaşam düzeyi sürekli yükseltilmiştir. Sosyalist
kalkınma programının hazırlanmasında o başrolü oynamıştır. Arnavutluk 40 yılda çağlar boyu yol katletti. Çünkü
Enver Hoca yoldaşın Marksist-Leninist öğretileri, Arnavutluk gerçeğine ve
gelişmesinin taleplerine cevap vermiş, onun dirayetli önderliği başarıdan
başarıya koşan AEP ve Arnavutluk halkının en büyük esinleyicisi olmuştur.
Başında Enver Hoca yoldaş gibi, günümüzün en büyük
Marksist-Leninist otoritesinin bulunduğu komünist partinin başarılı önderliği
altında Arnavutluk kısa sürede ve büyük bir hızla görünümü nü tümüyle
değiştirdi; çok yönlü, çağdaş sanayi ve tarzına sahip olan ve halkın
gereksinimlerini giderek daha yüksek düzeyde karşılayabilen ileri düzeyde bir
ülkeye dönüştürüldü. Dört bir yanı emperyalistler, sosyal-emperyalistler, gericiler,
revizyonistler ve oportünistlerle çevrili olan sosyalizmin yıkılmaz kalesi ASHC,
bu karanlıkta bir güneş gibi parlamış ve dünyanın her yanma ışık saçmıştır.
Enver Hoca yoldaş, büyük dünya proletaryası ve halklarına
da değerli hizmetlerde bulundu, Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in proleter
enternasyonalist geleneğini yaşatarak, onların günümüzdeki en büyük savunucusu
ve uygulayıcısı oldu. 0, bizzat revizyonizme, oportünizme karşı mücadelenin
ateşi içinde UKH'nın bugünkü genel politik çizgisini oluşturdu ve bu temelde
UKH'nin birliğini sağlamlaştır maya büyük bir özen gösterdi. Yine o, proletarya
ve halkların emperyalizme,
sosyal-emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadelelerini her fırsatta
kararlılıkla destekleyerek, onları daha fazla teşvik etti ve il ham kaynağı
oldu. O, proletarya ve halklar arasındaki enternasyonalist destek, dayanışma ve
işbirliğini sürekli güçlendirmeye çalıştı. Büyük bir proleter enternasyonalist
olarak Enver Hoca yoldaş, Marksizm-Leninizm’in ve sosyalizmin yenilmez gücünü
sürekli proletarya ve halklara göstererek, her fırsatta yürünmesi gereken yolu
aydınlattı.
Enver Hoca yoldaş, yetenekli bir teorisyen olduğu gibi,
usta bir pratisyendi de. O, partinin halkın ve sosyalist inşanın en önemli
sorunlarında, bütün dönemeç anlarında başrolü oynadı. O, kurtuluştan önce
olduğu gibi, kurtuluştan sonra da, parti içindeki ve dışındaki, yine
uluslararası plandaki az çok önem taşıyan hemen tüm anti-Marksist sapmalara ve
akımlara karşı yorulmaksızın savaşım yürüttü. Enver Hoca yoldaş,
Marksist-Leninist teoriyi derinden kavranmıştı ve yine komünist devrimci
yaşamı boyunca teoriyle pratiğin birliği ilkesini her zaman büyük bir yaratıcılıkla
uygulamayı başardı.
O, Marksist-Leninist incelemenin, pratiğe hizmet ettiği
ölçüde bir değer taşıdığım, aksi halde entelektüel yozlaşmanın kaçınılmaz
olacağını her fırsatta vurgulayarak, aynı şekilde teorinin öneminin küçümsenmesi
ya da hafife alınmasına, dogmatizme, dar pratikçiliğe ve deneyciliğe karşı da
sürekli mücadele etti.
AEP ve Arnavutluk halkının, dünya komünistleri,
proletaryası ve halklarının büyük önderi, Marks, Engels, Lenin ve Stalin 'in
günümüzdeki en seçkin öğrencisi, Enver Hoca yoldaş, bugünde bağımsızlık,
demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin en önünde yaşıyor, savaşıyor.
Enver Hoca yoldaş ölümsüzdür!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder