Örgütümüz
KP-İÖ'nün önceli ve Suphi TKP’sinden sonra Türkiye’de komünist hareketinin
ikinci kez vücuda gelmesinin açık ifadesi olan TKP/ML Hareketi’nin kurucu önderlerinden
İrfan yoldaşı kaybedeli 34 yıl oldu! Bu 34 yıl, ihanetlerle can bedeli devrimci
kahramanlıklar, teslimiyetle baş eğmez direnişler, tasfiyecilikle devrimci ve
komünist hareketi haçlı saldırıları altında yılmazca örgütleme, durağanlıkla
yeni fırtınaların habercisi rüzgârlar yan yana yer aldı, iç içe yaşadı.
İrfan
yoldaş ikinci çizgide, en önde dövüşenlerdendi. Ülkemiz devrimci hareketi,
1965'lerden bugüne iki devrimci yükseliş ve iki de yenilgi dönemi yaşadı ve
yeni bir devrimci yükselişin eşiğinde. Devrimci hareketin met ve cezirleri,
zayıf olanları, soluğu proletaryanın devrimci kurtuluş kavgasını sonuna dek
götürmeye yetmeyenleri fırlatıp atarken, inançlı olanları Marksizm-Leninizm’in
ideolojisinde sebat edenleri sert dalgaları içinde daha da çelikleştirdi,
çelikleştiriyor.
İrfan
yoldaş bu ikincilerdendi. 1967'lerden bugüne devrimci hareketin met ve cezirleri
içinde, faşist karşı-devrimin sert saldırıları, darağaçları, işkenceleri
karşısında, zindanlarındaki ideolojik ve fiziki yok etme saldırıları
karşısında, kapitalizmin bireyciliği karşısında, illegal devrimci çalışmanın,
zorluğun yerine reformculuğun onursuz rehaveti karşısında ayakta duran, alnı
açık başı dik yürüyen, engin deneyleriyle yeni görevleri üstlenen devrimci ve
komünist kadro pek azdır.
İrfan
Çelik yoldaş, 1 Ocak 1950'de Yozgat'ın Yerköy ilçesi, Gültepe Köyü’nde doğdu.
İlk ve ortaöğrenimini Yerköy'de tamamladıktan sonra, Tokat Öğretmen Okulu'na
girdi. Öğretmen okulu son sınıfından İzmir Yüksek Öğretmen Okulu'na geçti. 1969'da
İst. Üniversitesi Fen Fak. Matematik-Astronomi bölümüne girdi. Devrimcileşmesi
öğretmen okulu yıllarında başladı. Üniversite yıllarında aynı zamanda aktif bir
DEV-GENÇ'lidir.
İrfan
yoldaş, işte bu pek az olan devrimci ve komünistlerin safında, en önde
yürüyenlerdendi. 12 Eylül faşizmi denince direniş simgesi olarak İstanbul
Askeri Cezaevleri, Davutpaşa, Metris, Sağmalcılar devrimci direnişleri gelir.
Bu devrimci direniş çizgisini 12 Eylül günü ve 12 Eylül'de Davutpaşa 'da
başladı, Metris direnişleri, Sağmalcılar, F tipi hücre zindanlarındaki ölümü
gülerek kucaklayan destansı ölüm orucu direnişlerine dek vardı.
İrfan
yoldaş, Davutpaşa direnişinin en önündeydi. Böyle olduğu için 12 Eylülcü
Davutpaşa cellâdı Adnan Özbey faşistince İrfan yoldaş işkenceye alındı ve 14
Eylül sabaha doğru, proletaryanın kurtuluş davasının, TKP/M-L Hareketi'nin
anti- faşist kavganın çıkarı uğruna -yanlış olarak kendi yaşamına son verme
biçiminde de olsa -devrim ve sosyalizm kavgasında yaşamını feda etti, ölümü
kucakladı.
Bu
sağlam komünist çizgi rastlantısal değildi. O, 1968'ler üniversite gençliğinin
anti-emperyalist ve faşist çakal sürülerine karşı devrimci kavgasında ilk
sınavını verdi, ardından 12 Mart faşizminin kara günlerinde, Kaypakkaya yoldaşın
yaktı komünist devrimci ateş ışığında savaşım verdi ve 12 Mart döneminde,
zindan ve mahkemelerde hareketimizin onuru oldu. O, 12 Mart zindanlarında
örgütümüzü yeniden toparlayan öncü yoldaşlar arasındaydı. 0, 1975 – 76’larda
hareketimizin hatalarını giderme savaşımının önündeki yoldaşlardandı, yoldaştı.
1978'de sağcı hatalarımıza karşı savaşımda, örgütümüzü militan komünist bir
örgüt halinde geliştirme savaşımında yine en önde ve yine önderdi. Bu savaşımın
ileri platformu olan Nisan 1979 Konferansı'na önderlik eden yoldaştı.
Örgütümüzün,
doğuşundan itibaren görüşleri üzerinde güçlü etkilerde bulunmuş ve komünist
hareketle işçi sınıfı hareketinin birleşmesini engelleyen etkenlerden biri olan
Mao Zedung düşüncesini ret kampanyasında da en önde yer alan yoldaşlardandı.
İrfan yoldaşın pratik savaşımının belirgin çizgileri; en ağır görevleri eşsiz
bir alçak gönüllülükle omuzlama sorumluluğu, örgütümüzün en kritik dönemlerinden
geçtiği koşullarda daha fazla duyarlı davranıp, sorumluluk üstlenme özverililiği,
proletaryanın savaşımının zor koşullarına dayanıklılık, eşsiz bir yoldaşlık
ilişkisi, gösterişsiz gözü pekliği işkencelerdeki direnişçiliğiydi. Bu
özellikleri nedeniyle, O, hep en önde sorumluluklar yüklendiği halde, komünizm
davasının bir sıra neferi gibi yaşadı. O'nun tutumu, proletaryanın devrimci
çizgisinin, komünizm davasının çizgisiydi.
TKP/ML
Hareketi’ni Merkez Komite Sekreteri olan İrfan Çelik yoldaşın, siyasal
yaşamında TKP/ML Hareketi'nin de izlenebileceği, bu bakımdan TKP/ML Hareketi'nin
tarihini kavrama ve onun gelişimini anlamada, siyasal biyografisinin
öğrenilmesi önemli olan bir tarihsel kişiliktir.
TKP/ML
Hareketi'nin kuruluş dönemindeki temel politik karakterinin 1974-80 devrimci
mücadele dönemine taşınmasında, komünist genel hattın bu dönemde
özgülleştirilmesinde ve geliştirilmesi sürecinde ifadesini bulacak başta gelen
insansal somutluk İrfan Çelik’tir.
O’nun
yaşamı, bir bakıma Türkiye devrimci hareketinde 68 kuşağından '80'e kadarki
kadro tipinin bir anlatımıdır.
İrfan
yoldaş, devrimci fikirlerle 68'de İzmir Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi iken tanışıyor.
'69'da İstanbul Üniversitesi'ne girdiğinde, gençliğin anti-faşist
anti-emperyalist mücadelesine ve özerk üniversite mücadelesinin içine giriyor.
Çizdiği tip mücadelenin doğal bir militan devrimcisi. İşgallerden boykotlara,
boykotlardan yürüyüşlere koşuyor. Bilimsel araştırma kitapları okuma
incelemeden teorik- siyasal, güncel mücadele sorunlarının tartışıldığı
toplantılara dalıyor. Sonuç; teorik
bilgisini, siyasal perspektiflerini o günün ortamında bulduğu devrim ve
sosyalizm adına kitap, dergi ve yazılardan öğrenmek, bir bakıma aydınlanma, ilk
bilinçlenme ile pratik mücadelenin ortasında, ilk deneylerin edinilmesi bir
arada.
1970
yazı 15-16 Haziran, sıkıyönetim, 1971 yılı ve 12 Mart geliyor. Yarı-legal
çalışmalar ortamında İ.Çelik fiilen profesyonelce süren militan devrimcilikten,
PDA- TİİKP saflarında resmi olarak da profesyonel kadro. Teknik konularda ve
teori alanında eğitim ve Filistin'de askeri eğitim, bu dönemdeki yeni
kazanımları, teorik ve pratik donanımına yeni öğeler olarak katılıyor. Ve
silahlı kuvvetler içinde sorumlu kadro olarak atanıyor.
Bu
sırada, TİİKP- TKP/ML Hareketi ayrılığından haberdar oluşla birlikte, TKP/ML Hareketi’nin
saflarına katılıyor. Var olan bütün çalışmalara, TKP/ML Hareketi'nin ilk
inşasının hemen tüm siyasi, teknik, askeri işlerinde görev alıyor. Kuruluşu
omuzlayan ilk kadrolardan oluyor. 1973 yılı başında bölge çalışmasına katılmak
için Kürdistan'a gittiğinde yakalanıyor.
Mardin
ve Diyarbakır'da düşmanın işkencehanelerin de, direniş çizgisinin ilk
neferlerinden. Kaypakkaya'nın kanıyla yazdığı, düşmana "ser verip sır vermeme" geleneğinin ilk uygulayıcılarından olmak, sonraki işkence deneylerinde de
sürdürdüğü çizgisi.
1973
ilk yazından '75 ortasına kadar süren zindan yaşamında, yenilgi almış
Marksist-Leninist hareketi yeniden toparlama; işkencede olumsuzu yargılama,
olumludan olumsuzluğu arındırmaya önderlik eden; eğitim, araştırma çalışmalarında,
askeri eğitimde öğretmen gelişen ve geliştiren yönetici kadro.
Mahkemede
de süren militanlığı, örnek bir tutumdur. 12 Mart'ın döneklik, yılgınlık,
pasifizm teori ve pratiklerine verilmiş bir yanıt olarak komünist devrimci
tavrın yaratılmasına en önlerde katılmak bu devrede misyonu.
1975
Temmuz’unda yeniden dolaysız mücadele içinde yer alma olanağına kavuşuyor. 0,
artık örgütlü mücadelenin başında. Koordinasyon Komitesi üyesi. Yani, ideolojik,
politik ve örgütsel - pratik mücadelenin en önünde, önderi konumundadır.
Bir
yıllık süreçte KK üyesi ve bir bölge komitesi sekreteri olarak daha çok
örgütsel pratik çalışmaların başında yer alıyor. 1976 dogmatik Partizan
bölünmesiyle biten iç mücadele dönemi içinde sivrilerek önderlik içinde de öne
çıkıyor.
Geçmişin
dogmatizmine, sübjektivizmine karşı savaşımda ayak direyen eğilimle
hesaplaşmanın, cereyana göğüs germenin öncüsü, önderi oldu. Cereyana göğüs
geremeyerek pasifleşenlere karşı mücadeleyi de başarıyla gerçekleştiriyor. “Sol”culuğa
karşı savaş, “sağ”a kaymanın olanaklarını artırınca, O, bu alanda da savaşı
aksatmadan kararlılıkla götürmede önder ve örnek oldu. Dogmatik Partizan hizbin
cereyanı etkisine girenleri kazanmak; dağılan örgütleri yeniden kurup
geliştirmek, O'nun inisiyatif ve kararlı önderliği altında gerçekleşti.
İdeolojik-politik görüşlerin hatalarından arındırılması çalışmalarında yer alıp
ilerletici, örgüt kitlesinin kazanılmasında tayin edici bir yeri oldu.
1977
örgütsel düzeltme kampanyasının doğrudan sorumluluğu altındaki bölge
örgütlerinde, tek tek kadro ve sempatizanların şahsında gerçekleştirilmesinde,
eğitici, ikna edici dönüştürücü; perspektifler vererek ön açıcı; pratik
kararlılık, olmazı olur kılma, azim verici birinci önder kadro oldu.
1978
Ağustos’unda iç mücadelenin parti ve geçmiş sorununda bir bölünmeye varması,
yeni bir durum, yeni bir tahribat dönemi. İrfan Çelik burada da, çok kesin bir
mücadelecilikle ayrılığın ideolojik özünde,
örgütsel önder. Bölünmeyi yaratan hizbin yenilgiye uğratılmasında,
tahribatın giderilmesi ve bölgelerde örgütlerin toparlanmasında birinci
derecede yer aldı. Örgüt iç mücadelesinin kurallarının yaşama geçirilmesinde
kararlılık ışığı o oldu.
1979
Nisan Konferansı TKP/ML Hareketi için bir dönüm noktası oldu. İrfan Çelik, '73
yenilgisinden bu tarihe kadar her dönemde, en badireli anlarda yılmaz bir
militan, güçlü bir örgütçü, kararlı bir önder olarak bu sürece damgasını
basmıştır. Bu dönemin başarıları kadar hatalarının da birinci derecede sorumlu
birisidir. Örgüt ve önderlik organında otoritenin somutlaştığı komünisttir.
İçinden geçilen iç mücadelelerde de otorite olarak oy birliğiyle MK’ya
seçilmesi, sekreterliğe gelmesi bu durumun doğal bir sonucudur.
Nitekim
yeniden düşman eline düşene kadar siyasi ve pratik çalışmaların en önünde,
önderi oldu. Çok geniş çerçeveye yayılan pratik - örgütsel çalışmalarından
teorik - siyasal çalışmaya ancak bir yıllık zamanda geçebilmiş olması bir
talihsizlik. Zira bu devre, teorik önderlikte güç ve kapasitesini mücadele
yeteneğini ortaya net bir şekilde Mao Zedung tartışmaları içinde örgütte çıkan
çok önemli düşünce ayrılıklarının giderilmesinde tayin edici bir rol oynadı.
25
Haziran 1980'de yeniden yakalandığında, komünist bir önderin görkemli, düşmana
yenilgiyi tattıran direnişine ve daha sonra faşizme karşı zindan direnişinin
kararlı önderinin pratiğine tanık oldu.
İrfan
Çelik yoldaş 12 Eylül faşist darbeciler tarafından Davutpaşa zindanında yeniden
işkenceye alınarak ağır işkencelere maruz kaldı. Faşist işkenceciler İrfan yoldaşta
örgütü ve yoldaşları hakkında bilgi istiyordu. Örgütü ve yoldaşları hakkında
bilgi isteyen düşmanı ser verip sır vermeyen direnişiyle geri püskürttü. Ne ki
düşman onu 14 Eylül 1980 gününde katletti.
Bugün,
12 Eylül faşizminin yol açtığı devrimci hareketteki gerilemeyi geride bırakmak,
açılan yaralarımızı yeniden sarmak, gedikleri kapatmak ve proletaryanın güçlü
ve nitelikli komünist hareketini yaratma ve geliştirme zor göreviyle karşı
karşıyayken, İrfan yoldaş gibi önder komünist yoldaşları, onların erdemli
proleter özelliklerini daha yakıcı hissediyoruz. O ve O'nun gibi yoldaşların
yarattığı boşluğun büyüklüğünü beynimizde şimşek çakarcasına daha çarpıcı
duyuyoruz.
İrfan
Çelik yoldaş, insana değer veren, onu olduğu gibi kabul eden ama her günkü
görevleri içinde onları eğiten ve ilerleten deneyimli ve eğitici bir komünist
idi. İrfan yoldaş, hatalara karşı mücadelede de örnek ve önderdi. Önyargıdan
uzak, alçak gönüllü ama hatalara karşı uzlaşmazdı. Örgüt kitlesini doğru
fikirlere kazanmadaki başarısı hiziplere ve Mao'cu revizyonizme karşı
mücadelede örgütümüzü ilerletici olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder