Elbette insanların
yeteneklerini öldüren ve tek yanlı gelişmeyi dayatan kapitalist toplumda,
komünist önderler kolay yetişmez. Hele Kemal gibileri daha zor yetişir. Son 40
yıllık süreç, devrimimizin neden ileri atılamadığı sorularına yanıt aramaya
çalışıldığında hep karşımıza, devrimci sosyalist önderlik sorununun çıktığı
görülmektedir.
Hiç şüphe yok ki komünist
önderleri biçimlendirende koşullardır, mücadeledir; ama bütün bunların aynı
kulvarda buluşması i gerekiyor. Kemal Yazar yoldaşın devrimci yaşamına kısa bir
göz atmak bile, onun devrimci teori ile devrimci pratiği birleştirmedeki çabası
ve titizliği, bu alanda göstermiş olduğu devrimci irade net olarak görülür.
Kemal Yazar yoldaş 1958 yılında Erzurum’un Tekman ilçesinde Kürt yoksul bir
ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yoksulluk Kemal’i ailesiyle birlikte daha
küçük yaşında İstanbul varoşlarına taşıdı. Kemal yoldaş devrimci hareketle
1970’li yıllarda tanıştı ve bu yıllardan itibaren, teori ile pratiğin
kaynaştırılmasına özel bir önem vererek, devrimci mücadelenin ortasında buldu
kendisini. Devrimci teoriyi mücadele içinde kavramaya ve kavradığını pratiğe
sürerek devrimin örgütlenmesini ileri taşımaya çalıştı. O genç yaşında,
devrimci görevlerin ağırlığının altına girmekten ve sorumluluk omuzlamaktan
geri durmadı. Her zaman en ön saflarda sorumluluk omuzladı, bu görevlere
içtenlikle sarıldı, grevlerde, gecekondu direnişlerinde, kitle gösterilerinde
ve yasa-dışı eylemlerde ve askeri pratiklerde hep Kemal ön saflarda; ya
sorumluluk üstlendi ya da eylemin yönlendiricisi oldu.