1 Mayıs bu özelliğini, ona esin kaynağı olan Amerikan İşçi sınıfının 19886 yılında militan grev direnişinden başlayarak devam ede gelen dünya İşçi sınıfının tarihsel mücadeleleriyle kazanmıştır. Enternasyonal proletaryanın yüzyıllık görkemli 1 Mayıs mücadelesi, bütün dünya ülkelerinde bu özelliğiyle tarihsel militan bir gelenek yaratmış ve dünden bugüne dünyanın her kıtasında işçi ve emekçilerce yaşatılmaktadır.
Dünya proletaryasının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak benimsendiğinden bu yana 1 Mayıs, bütün ülkelerde İşçi ve emekçi halk kitlelerinin, kapitalizme, faşizme, burjuvaziye ve her türden gericiliğe görkemli mücadeleleri ve başkaldırıları gerçekleştirdiği bir gün olmuştur.
Enternasyonal proletaryanın bu militan tarihsel 1 Mayıs mücadelesi geleneği, dünya burjuvazisinin ve gericiliğinin kokulu rüyası haline gelmiştir. Burjuvazi ve bütün gerici egemen sınıflar geçmişte ve günümüzde her yıl Mayıs’ta bu korkuyu yaşadılar, yaşıyorlar.1886 yılında Amerikan işçi sınıfının, Amerikan burjuvazisine karşı 8 saatlik iş günü talebi ile büyük mücadelelere girişmesi ve bu hakkın kazanılması, Amerikan işçi sınıfı ve tüm dünya proleterleri tarafından sevinçle karşılandı; Amerikan işçi sınıfının başlattığı bu mücadele, tüm dünya proletaryası ve emekçi hareketinde yeni bir aşamayı simgeliyordu.
1889’da, dünya komünistlerinin uluslararası birliği olan, II. Enternasyonal’in Paris Kongresi tarafından bu mücadele günü, dünya işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak, dünya işçi sınıfının bayramı olarak ilan edildi. O günden bu yana, dünya proletaryası, bugünü, dünyanın tüm emekçilerle birlikte, burjuvaziye, emperyalizme –kapitalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm ideallerini bayraklaştırarak kutladı. 1 Mayıs günü, dünya proletaryası ve ezilen halkların enternasyonalist birlik ve dayanışma şiarını yükseldiği, sermayeye karşı eşitlik-özgürlük kavgasının daha da güçlü alevlendiği bir günü simgelerken, burjuvazi ve her türden gericilik için korku kaynağının ve emperyalist kapitalist- dünyanın temellerinden sarsılmasının simgesi oldu, oluyor.
Dünya proletaryasının Türkiye kolu olan ülkemiz proletaryası tarafından 1 Mayıs’ın işçi bayramını tüm faşist baskı ve yasaklara rağmen yıllardan bu yana kutlaya geldi. Türkiye proletaryası bu geleneği, dünyadaki sınıf kardeşleriyle dayanışma içinde; sürekli hale getiremeye çalıştı. Türkiye proletaryasının bu tarihi hakkı sürekli azgın anti-demokratik baskılarla, faşizm ve gericiliğin zorba saldırılarıyla engellendi, engellenmeye çalışıldı. Neki faşist kuşatma ve yasaklar parçalanarak 1 Mayıs’ın enternasyonal devrimci özü değişik eylemlerle yaşatmaktan geri durmadı.
Mevcut halde dünyada ve Türkiye Kuzey Kürdistan da işçilere yönelik saldırılar, işsizlik, örgütsüzlük dur durak bilmeden sürüyor. Çeşitli ulus ve ulusal azınlıklarda İşçiler; işten atmalar, hak yoksunluğu, ücret düşüklüğü, güvencesiz kölece çalışma koşulları ve faşist saldırıları artarak sürüyor. Kapitalist sömürü pandemi vesilesiyle her geçen gün daha bir yoğunlaşıyor. Pandemiye önlem adına " Tam kapanma " yalanıyla faşist dinci Saray rejimi 1 Mayıs’ın geniş emekçi kitlelerce kutlamasını önlemek adına 3 haftalık sokağa çıkma yasağı ilan etti ve 1 Mayıs alanı Taksim bir kez daha 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı.
Haliyle asıl hedefimiz olan devrim ve sosyalizm uğruna mücadele ederken, özgür bir şekilde sınıf mücadelesine katılmamamızın önündeki temel engel olan faşist dinci şeflik Saray diktatörlüğüne karşı da, örgütlenip mücadele etmeliyiz. Bu uğurdaki mücadelenin temel şiarı; “Faşizme ölüm halka özgürlük” olmalıdır.
İşçiler, sadece kendisini kurtarmakla yükümlü bir sınıf değil; tarih, işçilere diğer ezilen ve sömürülen emekçi sınıfların kurtuluş mücadelesine de önderlik görevi yüklemiştir. Haliyle işçiler diğer ezilen ve sömürülen emekçilerin kurtuluşunu sağlamadan kendi kurtuluşunu asla sağlayamaz. Toplumun en dinamik, en devrimci ve en tutarlı sınıfı olarak işçiler, bu mücadelelerin en başında yürümelidir.
Biliyoruz ki mücadele ettiğimiz sürece; gelecek aydınlıktır, mutluluktur. Ve bu işçilerin nasırlı ellerinde, güçlü bileklerin üzerinde yükselecektir. Bu 1 Mayıs’ı bu bilinç ve kararlılıkla kutlayarak, faşizm ve sermayenin yasaklar zincirini parçalamalıyız. Sürmekte olan sınıf eylemliliği bu 1 Mayıs’ta daha da yükseltilmelidir.
Gençler; faşist saray rejimi sizlere umutsuzluk, geleceksizlik ve işsizlikten başka bir şey vadetmiyor. Onun içindir ki özerk demokratik, bilimsel ve parasız eğitim, iş ve devrimci demokratik bir Türkiye için kurtuluşunuz işçi sınıfının yanındadır. Bu 1 Mayıs’ta, sizler de, işçiler ve diğer emekçilerle omuz omuza mücadele ederek, mücadelenizi daha da ilerletmelisiniz.
Kırın ve kenti emekçi emekçileri, faşizm ve sermaye size de düşman. Faşist diktatörlük sizlerin de tepesine bir balyoz gibi iniyor. Yoksulluğunuz her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu 1 Mayıs’ta sesinizi yükseltmeli, işçiler ve gençlerle omuz omuza olmalısınız.
Yüzyıllardan bu yana ulusal ve demokratik hakları yok sayılıp, inkar ve imha politikalarıyla susturulmaya çalışılan Kürt ulusunda emekçiler, kendi kaderinizi kendi elinize almakta yoksun tutulmaya devam ediliyor. Faşist diktatörlük inkar ve imha ve kirli savaş politikalarıyla, Kürtleri Gare de, Cizre de-Surda-İdilde-Şırnak da yakıyor- eziyor ve katlediyor. Bu faşist imha saldırısına karşı ulusal özgürlük direnişini devrimci bir rotada sürdürerek, en doğal haklarını elde etmek için mücadelede daha kararlı olmalı ve bu 1 Mayıs’ta “Kürdistan’a özgürlük kirli savaşa son” istemini daha güçlü yükseltmelisin!
Göçmen emekçiler; en ağır işlerde ucuza çalıştırılarak yoksulluğa mahkum edilirken, öte yandan faşist ırkçı ayrımcı saldırılarla yüz yüze kalıyorsunuz. Bu ağır çalışma koşullarına, işsizliğe, faşist ırkçı baskı ve ayrımcılığa dur demek için sesini 1 Mayıs alanlarında daha güçlü haykırmalısın.
İşçiler, emekçiler, gençler, kadınlar devrimciler, yoldaşlar; emperyalizme, kapitalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı Her yeri 1 Mayıs alanı yaparak gücümüzü gösterelim!
Emeğin sermayeye karşı savaşımını büyütmek, faşist baskı, işsizlik, yoksulluğu yenmek ve devrim ve sosyalizm kavgasını her alanda harlamak için; "Yaşasın 1 Mayıs kahrolsun ücretli kölelik düzeni” şiarını her yerde, yükseltip yayalım, yasakları tanımayalım.
Yaşasın 1 Mayıs! Biji yek gulan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder