Bizler öleceğiz...
Çünkü tarihin
kaçınılmaz zorudur ereğimiz.
Zor berraklık ister; zorun berraklığıdır
sıkıca sarıldığımız mavzerimiz.
Kına yakmasın düşman ellerine,
bizler tükenmeyenlerin nasırlı elleriyle
çitleri yıkacak olanların çelik bilinciyiz”
Bizler proletaryanın neferleriyiz Türkiye ve Kuzey
Kürdistan’da faşist diktatörlüğün kirli savaşla halklarımıza topyekûn savaş
açtığı hemen her gün faşist baskı ve terör nedeniyle ülkenin
her tarafından emekçiler, devrimciler ve Kürt gerillalar katlediliyor. AKP
faşizmi egemenliğini sürdürmek ve devrimci demokratik muhalefeti ezip dağıtmak
için Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da yüzlerce demokrasi savaşçısının
katlettiği ve OHAL rejimiyle faşizmin pekiştirilmeye çalışıldığı, zindanlarda
zulmün dinmediği, tutuklama terörünün alıp başını gittiği korku
imparatorluğunun büyütüldüğü koşullar, devrim için örgütlenip ayağa kalkmanın
ne kadar acil bir hal aldığını gösteriyor.
Bilindiği üzere Ekim ayı, dünya proletarya devriminin ilk olarak pratikleştiği ve Rusya'da proletarya ve emekçilerin iktidarı alarak, dünya burjuvazisine karşı komünizmin sancağını daha da yukarı çektiği aydır. Dünya proletaryası ve halkları için Ekim ayı, hep zafer yüklü ve kavga dolu bir ay olarak anıldı ve yığınlar, devrime ve sosyalizme olan inançlarını her yıl Ekim devrimini anarak tazelediler ve ondan aldıkları güçle daha sıkıca sarıldılar sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemine.
Bilindiği üzere Ekim ayı, dünya proletarya devriminin ilk olarak pratikleştiği ve Rusya'da proletarya ve emekçilerin iktidarı alarak, dünya burjuvazisine karşı komünizmin sancağını daha da yukarı çektiği aydır. Dünya proletaryası ve halkları için Ekim ayı, hep zafer yüklü ve kavga dolu bir ay olarak anıldı ve yığınlar, devrime ve sosyalizme olan inançlarını her yıl Ekim devrimini anarak tazelediler ve ondan aldıkları güçle daha sıkıca sarıldılar sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemine.
Ekim şehitlerimiz; Kilis’te toprağa düşen M18
gerillalarından Mehmet Beşgen’den Erdoğan Tatar'a, Saim Bozkurt’tan Müslüm Akyol’a,
Hasan Çiçek’ten Ertan Uzunyayla'ya, Mehmet Türk’e, Hüseyin Toraman’dan Ali Ekber
Barış’a her şeyleriyle kavganın engin denizine kendilerini attılar, devrim
ve komünizm savaşımımızın zaferi için, örgütümüz KP-İÖ’nün önceli komünist öncü
TKP/ML Hareketi'nin komünist programına yaşam buldurmak için, kanlarını güzelim
ülkemizin topraklarına kattılar. Şehitlerimizin bizlere devrettikleri devrim
bayrağı bugün onların erdemleri ve mücadele kararlılıklarıyla yoldaşlarınca
taşınmakta ve ekim şehitlerinin anısını kavgalarında yaşamaktadırlar.
Evet, budur ölümsüzleşmenin “sihri” devrim davasında şehit düşmek ve tam da budur tarihin burçlarındaki ölümsüzlük. Ekim şehitleri bizlere devrim için yürünmesi gereken yolu gösterdiler ve şehit yoldaşlarından devraldıkları bayrağı usulcasına yoldaşlarına devrederek ölümsüzler ordusuna katıldılar.
Evet, budur ölümsüzleşmenin “sihri” devrim davasında şehit düşmek ve tam da budur tarihin burçlarındaki ölümsüzlük. Ekim şehitleri bizlere devrim için yürünmesi gereken yolu gösterdiler ve şehit yoldaşlarından devraldıkları bayrağı usulcasına yoldaşlarına devrederek ölümsüzler ordusuna katıldılar.