Bundan tam 148. yıl önce 1871 yılı 18 Mart'ında ayaklanan
Paris emekçi yığınları, iktidarın işçi sınıfının eline geçmesini sağladı. Paris
işçi sınıfının egemenliğini ilan etti. 28 Mayıs'a dek tam 72 gün süren bu büyük
alt üst oluş tarihe Paris Komünü adıyla geçti. Paris Komünü, bir insan ömrü
bakımından sözü bile edilemeyecek kadar kısa süren bu 72 günlük sürece tarihi
bir dönüm noktası olması özelliklerini sığdırdı.
18 Mart 1871’de Paris halkı baskıcı ve kalleş hükümete
karşı ayağa kalktı, devrimci bir komün kurdu ve kızıl bayrağı Hôtel de Ville
üzerinde baş eğmezce dalgalandırdı. Bu olay tüm kıtaya şok dalgaları gönderdi:
silahlı yurttaşlar işçi sınıfı mahallelerine barikatlar kurar ve hükümet
görevlileri geri çekilirken, ışığın şehri Versaillais bir anda halkın eline
geçti.
Sonraki iki ay boyunca, Paris proletaryası mahalle
meclisleri ve üretici dernekleri kurarak, hemen geri çağrılabilecek ve maaşı
yüksek olmayan delegeler seçerek ve kamusal eğitime ücretsiz erişim, göçmenlere
vatandaşlık vermek ve işyerlerini işçi denetimi altında yeniden açmak gibi
temel reformları hayata geçirerek kendi kaderini ellerine alırken, Fransız
başkentinde devlet iktidarı buharlaştı.
Komün sonunda Versailles hükümeti karşısında yenildi ve
bu yenilgiyi 30.000 Komünar ile silahsız yurttaşın katledilmesi izledi. Fakat
Versaillais’ın tüm gücüne ve intikamcılığına rağmen Komün ölmedi-fikir
varoluşunu kendisine has şekilde devam ettirdi ve şehitlerinin
fedakarlıklarında, hayatta kalanlarının arzularında ve öncü teorisyenlerinin
eserlerinde, gizliden gizliye yaşamayı sürdürdü.
Sonrasında sol bugün olduğu gibi sekter bölünmelere
uğradı ama tüm sosyalistler, komünistler ve anarşistler şu noktada aynı fikirde
görünüyordu: Komün, sınıfsız bir toplum kurmaya dönük gelecekteki tüm
girişimler için bir köşe taşı haline gelecekti-ne kapitalizmin ne de devletin
olduğu gerçek bir demokrasi kurmaya dönük tüm çabalar, eninde sonunda 1871
hareketinin bıraktığı mirasla başa çıkmak zorunda kalacaktı. Kropotkin’in
söylediği gibi, “‘Paris Komünü’ adı altında gelecek devrimlerin başlangıç
noktası olacak yeni bir fikir doğmuştu.”
Bugün, yeni bir aktivist ve devrimci kuşağı, komün
hayalini yeni bir mücadeleler dalgası içinde dirilterek, Komün’ün anısını 20.
yüzyıl devlet sosyalizminin boğucu dogmasından kurtarmaya koyulurken, özgün
olayın yankısı yerkürenin dört yanında hissedilmeye devam ediyor.
Bu tarihi günde Komün’ün mirasını, Komünarların bıraktığı
yerden devralan çağdaş mücadelelerden bazılarına-Rojava’nın özyönetimli
kantonlarından Venezüella’nın komün meclislerine, Güney Kore’nin Gwangju Ayaklanması’ndan
Meksika’nın Oaxaca Komünü’ne, Durban’ın gecekondu mahallelerinden Barselona
kent meclisine ve 1960’ların Amerika’sındaki komünlerin “yeraltı demiryolundan”
günümüz ABD’sindeki komüncü ve kooperatifçi harekete-yakından bakan yeni
sayımız Revive la Commune ile kutluyoruz.
Bu tarih boyunca kadınların oynadığı merkezi rolün yanı
sıra yerkürenin dört bir yanında komünlerin bağımsız gelişiminin de altını
çizen bir şekilde, yerli toplumlarından itibaren komün formunun soy kütüğünün
izini süren bu sayı, aynı zamanda, komünün dekolonizasyonunu hedefliyor ve
müşterek yeni bir yaşamı teorize, tahayyül ve inşa etme girişimlerini uzundur
yaralamış olan patriarkal ve Avrupa merkezci dünya görüşünden kurtarılması
amacını güdüyor.
Sermayenin ve devletin kendilerini istikrarlı bir
toplumsal düzenin çekirdeği olarak yeniden üretme mücadelesi verdiği ve
gezegenin yaşam destek sistemlerinin hızla çöküş noktasına yaklaştığı içinden
geçmekte olduğumuz bu kriz zamanlarında, özgür ve sınıfsız bir toplum ve akla
dayanan, kooperatif ve ekolojik bir üretim tarzının geliştirilmesi mücadelesi
ile içsel olarak bağlantılı olan komünün diriltilmesi hedefi, günün en ivedi
emri haline geliyor.
Devrimci geçmişin yankılarının tehlikedeki bir geleceğin
aciliyetleri ile buluştuğu bu tarihsel kesişim noktasında, Komün, küllerinden
yeniden doğan bir Anka kuşu gibi, anımsatıcı gök gürültüsü tüm dünyanın
duyacağı şekilde bir kez daha gürleyerek, ayağa kalkmak zorunda:
Vive la Commune!
Yaşasın Komün!
Vive la Commune!
Yaşasın Komün!
ROAR Kolektifi
Çeviri: Serap Güneş
Çevirinin alındığı kaynak: Dünyadan Çeviri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder