Kaypakkaya’yı ülkemizdeki burjuva ve burjuva demokrat aydınlar özellikle “yok” sayar. O’nu ısrarla görmezlikten gelirler, bunun tek nedeni vardır. O da, hiç kuşkusu yoktur ki, Kaypakkaya’nın proleter devrimci çizgisidir.
Çünkü O’nun, Türk devletinin niteliğini ve Kemalizm’in faşist özünü, komprodor burjuvazi ve toprak ağalarının temsilcisi olduğunu, Türk devletinin Kürt ulusunu ezdiğini, Kürtlerin ezilen bir ulus olduğunu ve Kürt ulusunun ayrılma hakkı olduğunu net olarak ortaya koyması; ve bunlarla birlikte proleterya önderliğinde demokratik halk devrimi ve kesintisiz olarak sosyalizm ve komünizmi hedeflediği için, ne burjuvazinin ne de burjuvazinin etki çemberi içindeki bazı demokrat aydınlarımızın hoşuna gider. Öte yandan Kaypakkaya’nın düşünceleri ve çözümlemelerinin, bu kesimlerin hoşuna gitmesi zaten beklenemez.
Bu gerçeklerin yanında bir başka gerçek daha vardır ki; Kaypakkaya’nın kurduğu işçi sınfının öncü örgütü proletarya partisi TKP/ML'nin, sınıf savaşımını kesintisiz ve O'nun ortaya koyduğu Marksist-Leninist çözümlemeler ışığında dirayetle yürütmesidir. Burjuvaziyi ve onun idolojik-siyasal çemberi içinde olanları korkutan esas öğe de budur. Çünkü, Kaypakkaya’nın düşünceleri savaşıma kaitiyen ara vermemiş, yarı yolda asla tökezlememiştir.ve yaşadığı dönemden bugüne onun düşünceleri bu coğrafyada en tehlikelisi olarak belirlendi.
Bundandır ki, saklanmaya çalışılan bir meşaladir İbrahim Kaypakkaya!
Anısı mücadelemize rehber olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder