Çocukluğunda sporu seven, balerin olmayı hayal eden ve
okul korosunda eğitilmiş bir soprano olan Vilma, kimya eğitimi almaya karar
verir. İsmi, Küba’da kimya mühendisliği eğitimi alan ilk kadınlar arasında
geçen Vilma, 1952 Batista Darbesiyle beraber, Küba’da gerçekleşen darbe karşıtı
öğrenci gösterilerine katılır.
1955 yılında, eğitimine Massachusetts Teknoloji
Enstitüsü’nde devam etmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gider. Buradaki
eğitimine bir yıl devam edip Küba’ya geri dönen Vilma, kısa süre sonra Frank
Pais’le tanışıp silahlı mücadelede yerini alır. Deborah takma ismiyle, doğu
eyaletlerindeki yeraltı örgütlenmesine öncülük eder. Aynı dönemde Meksika’da
sürgünde bulunan Fidel Castro ve diğer 26 Temmuz Hareketi önderleriyle, Frank
Pais’in önderlik ettiği örgüt arasında haber taşıma görevini üstlenir. Bu süreç
aynı zamanda, 1956 yılında Granma Yatıyla yapılan çıkartmanın da temelini
oluşturur. Vilma, Sierra Dağları’nda silahlı mücadeleye devam ederken Raul
Castro’yla tanışır. 1959 yılında Batista’nın kovulmasının ardından Raul’la
evlenirler.
Devrimin hemen ardından, yeni toplumun kurulmasında da
azimle çalışır. Kadınların toplumun ve siyasetin daha etkin üyeleri
olabilmeleri için gösterdiği çaba, Kübalı kadınların hayatında bir dönüm
noktası olur. Devrimi Savunma Komiteleri, Kübalı Kadınlar Federasyonu ve yeni
Aile Kanunu, kadınların yaşamında meydana gelen yapısal dönüşümlerin bir yandan
temeli olurken, diğer yandan da yeni dönüşümlere kaynaklık eder.
Kübalı
Kadınlar Federasyonu
23 Ağustos 1960’ta ülkedeki farklı kadın
organizasyonlarının bir araya gelmesiyle kurulan Kübalı Kadınlar Federasyonu
(FMC), Küba Devriminin ilk kitle örgütlenmesidir. Kadınların katılımı
olmaksızın devrim sürecinin başarıya ulaşma şansı olmadığını bilen Küba
Devriminin öncü kadroları, kadın sorununu çok öncelikli bir mesele olarak ele
alır ve FMC bu algılamadan doğar. Vilma’nın öncülüğünde kurulan FMC, Fidel’in
tam desteğini alarak yola koyulur. Vilma, 1960’dan hayatını kaybettiği 2007
yılına kadar FMC’ye başkanlık eder.
Kuruluş amacı kadınların topluma entegre edilmesi,
iş gücüne katılımlarının sağlanması ve kadınların tam eşitliğinin
gerçekleştirilmesi olan FMC, devrimden hemen sonra kadınlar için çok yaygın
eğitim kampanyaları yürütür. Öncelikle okuma-yazma kampanyaları başlatılır.
Ancak bu kampanyalar kadınların sadece okuma, yazma öğrenmesi biçiminde
yürütülmez. Örneğin kırsal kesimden kadınların katılımını sağlamak üzere
Havana’da Köylü Kadınlar için Ana Betancourt Okulu açılır. Okulda bir taraftan
kadınlara dikiş-nakış konusunda beceriler kazandırılırken, diğer taraftan
okuma-yazma öğretilir, proleter ideolojisi tartışılır. Bu kurslardan mezun olan
kadınlar kendi köy ve kasabalarına, bu kazandıkları beceriler konusunda
eğitimci ve FMC’nin örgütçüleri olarak dönerler.
Devrim öncesinde neredeyse sadece zenginlerin evlerinde
hizmetçilik eden ya da fahişe olarak çalışan kadınlar muhasebe, dil, çocuk
bakımı kursları sayesinde, devrimden kısa bir süre sonra sekreter, kreş
öğretmeni veya muhasebeciye dönüşürler. Bilimsel ve ideolojik eğitimlerle
kadınların her alanda önleri açılır. Bu çabalar sonucunda, kadınlar devlet
görevlerinde daha fazla yer almaya başlar, evle sınırlı kadın yaşamı kırılır.
Erkeklerin örneğin çocuk bakımı gibi eve ait işlerde kadınlarla eşit sorumluluk
almasını, aksi takdirde cezalandırılmasını öngören 1975 tarihli Aile Yasası da,
kadın olmaya ve aile olmaya dair kavramların sorgulanmasında büyük öneme sahip
bir adım olur.
Vilma, Kübalı kadınların kazanımlarını diğer kıtaların
devrimci kadınlarıyla paylaşmayı ve onlarla dayanışmayı da bir görev olarak
değerlendirerek, Asya, Afrika, Vietnam ve Latin Amerika’daki kadın örgütleriyle
ilişki kurar.
Toplumda yerleşiklik kazanmış ve değiştirilmesi gereken
algılar, yalnızca kadınlara dönük olanlar değildir. Küba Komünist Partisi’nde
kuruluşundan itibaren Merkez Komitesi üyeliği yapan Espin, 1980-1991 yılları
arasında Parti’nin siyasi bürosunda da yer alır. Hayatının son dönemlerini bu
sefer de hastalıkla mücadele ederek geçiren Espin, 2007 yılında hayata
gözlerini yumar.
Bugün
Küba’da kadınlar
Küba bugünün dünyasında kadınların istihdama katılım
oranının ülke nüfusuna oranla en fazla olduğu ülkelerden biri olmaya devam
ediyor.
Tarım dışı sektörde istihdamın neredeyse yarısı
kadınlardan oluşuyor. Ve Parlamento’daki sandalyelerin yüzde 44’üne yakınının
sahibi kadınlar.
Bu rakamlar Vilma’nın kadın ve erkek Kübalılarla birlikte
verdiği mücadelenin geldiği yeri gösteriyor. Devrim öncesindeki dışlanmışlık ve
cahilliği büyük bir mücadeleyle aşan kadınlar, bugün Küba toplumunu ve
devrimini ayakta tutan çok önemli bir güç.
77 senelik ömrüne gerilla hareketinden kadın hakları
mücadelesine, aktif siyasetten anneliğe kadar pek çok şeyi sığdıran Vilma ise,
yalnızca Küba’da değil, kıtalarca ötede de devrimci kadınlar için bir ilham
kaynağı olmaya devam ediyor.
Bugün tarihli Granma’da da
Vilma, “Bugün Vilma örneği her zamankinden daha değerli” denilerek
hatırlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder