15 Aralık 2012 Cumartesi

Şefika Necla Kaya yoldaş ölümsüzdür

Yaşamını işçi ve emekçi yığınların örgütlü savaşımın adayan komünist kadın militanın prototipi olan Necla Kaya yoldaşı bundan tam 8 yıl önce 15 Aralık 2004 yılında kahrolası bir kanser hastalığından kaybettik. Yaşamını tümüyle komünist hareketin gelişip güçlenmesine adayan, üreten yaratan ve aynı zamanda bunu mücadelesini veren Necla yoldaşı davamıza daha fazla yararlı olacağı bir dönemde kaybettik.

Gerek kadın sorunun teori ve pratiğinin kurulup geliştirilmesinde ve gerekse de komünist hareketin değerlerine titizlikle sahip çıkıp koruması bakımından her daim titiz oldu ve üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştı.

Hem bir anne ve hem komünist bir kadın militan olmanın uyum içinde yürütülmesinin örneğini veren Necla yoldaş çok ağır koşullarda savaşım yürüttü. Zorlukları ve olanaksızlıkları aşmak için sürekli bir mücadele içinde oldu. Ama yeri geldi komünist hareketi yeniden ayakları üzerine dikmek için küçük burjuvazinin en deklase kesimlerine teslim olup yozlaşan MLKP-K ile yollarını ayırıp komünist değerlerin yozlaştırılıp-ayağa düşürülmesine cepheden tutum aldı, yeri geldi tek başına kalsa bile doğruları savunmaktan geri durmadı.

Kuşku yok ki Necla yoldaşı en derinden etkileyen 95’ yılında MLKP-K ile yollarını ayırıp (Komünist Parti-İnşa Örgütü) KP-İÖ’nün kuruluş mücadelesine omuz vermeye yöneldiği koşullarda bir dönemler yoldaşın “ bunların devrim diye dertleri yoktur. Eğer öyle olsaydı örgütün en çok ihtiyaç duyduğu zor dönemlerde, mücadelenin başına dönerlerdi larağmen diye eleştirildiği ve sonra MLKP’yi tasfiyeciliğin derin ölüm çukuruna  çeken çürümüş, yozlaşmış kaçkınlar tekkelerini korumaktan başka bir amaçları olmayan -ve daha sonra bu saldırganların bir kısmı mücadeleyi terk eden- revizyonistlerin ihanet yüklü saldırıları ve kontracı yöntemleri derinden etkiledi.

İşin daha da ilginç olanı, KP-İÖ’ye yönelik her türlü kontr-gerillanın kirli yöntemini uygulamaya sokmaktan geri durmayan MLKP önderliği, yalan ve palavra yüklü kirli bir savaş yöntemleriyle, onlarca devrimcinin puslarda kanını döküldü. MLKP önderliğinin “parti yıkıcılarını, yok edin, öldüren” vb. talimatıyla devrimcilikten nasibini almamış ve "neden saldırıyorum ve kime hizmet ediyorum" diye düşünmeden hareket eden sürüleşmiş güruh çivili sopalarla, bıçaklarla, silahlarla, pusular kurdular, evleri basıp arabaları kırıp dökerek Onlarca yoldaşı yaralayıp, gebe yoldaşlara bıçaklar vurmaktan, mücadeleden uzaklaştırmaktan geri durmadılar.

Türkiye de ve Avrupa da içinde Necla yoldaşında olduğu üç yoldaşı kaçırıp, aynen kontracılar gibi kafalarına silah dayayarak infaz oyunlarıyla ihanete zorladılar. Necla yoldaşı tam 15 gün elinde silahlı kişilerin olduğu yerde tuttular. Dahası 9 yaşındaki çocuğunu yoldaşa karşı kullanacak kadar TC polisinin bile kullanmaktan özen gösterdi yöntemi pratiğe sürdüler.

Tüm bu ihanet yüklü saldırılar, kirli propagandalar vb. Necla yoldaşı derinden etkiledi ve hastalığının derinleşmesinde önemli bir etki yaptı. En yakın akrabasının bile ihanette ve kontracılıktan sınır tanımaz bir çizgide yürümesi ve bir dönemler kendisinin yetiştirdiği ama zaaflı kişiler, Necla yoldaşın kaçırılması eyleminde ve ölüm senaryolarında kullanıldılar.

Bütün ihanetlere, kontracı saldırılara ve kirli yöntemlere, yokluk ve yoksunluklara rağmen Necla yoldaş devrime olan inancından sarsıntı geçirmedi. Kocaman partilerin nasıl yozlaştığını, Stalin yoldaşın ölümün hemen ardından “Partiye ihanet etti “ diyerek Kruşçev revizyonistlerinin komünistlere gözdağı vermek için Beria’yı bir gecede nasıl yargısız infazları aslında MLKP önderliğinin de Kruşçevcilerin izinde yürüdüklerini ve komünist çizgide ısrar ve inat edenleri katlederek susturulmaya çalıştıklarını gösteriyor.

MLKP önderliğinden arkasına bakmadan kaçanların açıklamalarına baktığımızda aslında nasıl sağır körler bir birlerini ağırlar konumda olduklarını ve KP-İÖ’ye yönelik kontracı yöntemlerin daha sonrasında MLKP'de kopanların susturulması için nasıl devreye sokulduğunu, MLKP YKH ve Garbis Altınoğlu ve diğer ayrılıklarda görüp yaşadık. KP-İÖ'ye uygulanan aynı kontracılığı aratmayan kirli saldırılar daha sonradan ayrılanlara uygulandı,

Necla yoldaş MLKP önderliğin kontracı saldırılarına ve katletme senaryolarına ve her türlü aşağılı hakaretlere ve onurunu kırmaya yönelik ahlaksız saldırılara rağmen, O asla devrim ve sosyalizme olan inancından geriye düşmedi. MLKP’nin kontracı saldırılarının devrimci ve sosyalizmden kopuşuyla bağlı olduğunu ve dünyada, Türkiye de bu yolda yürüyüp onlarca yoldaşını ve emekçi halkı katleden karşı devrimci tutum içine giren- MKP, DHKP-C, PKK, TKP-ML vb.- akımların sayısının oldukça yüksek olduğunu ve bu bakımdan MLKP önderliğinin kendi ideolojik-politik hattına güvenmeyerek, sorunu karşı-devrimci şiddet eylemlere çözmeye yönelmesinin hiçte beklenmedik bir durum olmadığını, ama kısa zamanda bir akımın bu kadar yozlaşıp- geriye düşmesinin özel olarak irdelenmesinin belirtmişti. Gerçektenden devrimci hareket kendi susurluğuyla hesaplaşarak, eli kanlı katilleri, provakatörleri ve çeteleri açığa çıkarıp bunlarla hesaplaşmadan, halkın güvenini kazanmaları ve karşı devrimle arasına kalın sınır çekmesi beklenemez.

Necla yoldaş kadınların özgürleşmesi savaşımında her daima en önde savaşım yürüten yoldaşların başında geldi. Kadınların savaşıma çekilmesinin devrimci savaşımı geliştirip ileriye taşımak ve toplumun yarısının enerjisini savaşımla buluşturmanın önem ve aciliyetine vurgu yaparak, erkek egemen değerlere ve örgüt içindeki feodal-burjuva gerici eğilimler- barikatlara karşı sürekli ve sistemli bir savaşım içinde yüzlerce emekçiler cenaze törenine katıldı. Buda aslında Necla yoldaşın nasıl bir enternasyonalist çalışma ve çaba içinde olduğunu gösteriyordu.

Kahrolası kanser hastalığı döneminde de deneyim ve tecrübelerini yoldaşlarına taşımaya devam etti. Bir kış günü Aralık 2004 yılında Necla yoldaşı ölümsüzler ordusuna uğurladık. Yüzlerce çeşitli milliyetten emekçi Necla yoldaşın cenaze merasimine katılarak, onu tanıdıklarından dolayı ne kadar mutlu olduklarını ve Ondan çok şeyler öğrendiklerini dillendirdiler.

Ölümünün 8 yılında özgür kadının timsali olan Necla Kaya yoldaşı bir kez daha saygıyla anarken, onun açtığı kadının özgürleştirme savaşımını yukarıya taşıyarak, O’nun ideallerini yaşatacağımıza söz veriyoruz.

Özgür kadın Necla Kaya yoldaş ölümsüzdür!
Kadınlar makus talihinizi değiştirmek için haydi örgütlü kavgaya!